Başarı Hikayeleri
Tiga'nın Pandemiye Özel Sağlık Teknolojisi Çözümleri
Covid-19 pandemisi yakın tarihin en zor dönemlerinden biriydi. Öyle ki Dünya Sağlık Örgütü, global çapta 770 milyondan fazla doğrulanmış Covid-19 vakası olduğunu raporladı. Önlem alabilmek için tüm dünyaya on milyonlarca aşı dağıtıldı. Virüs hızla yayıldıkça, milyonlarca hayatı etkiledi, global ekonomiyi altüst etti ve o güne kadar bildiğimiz hayatı durma noktasına getirdi. Yine de tüm bu zorlukların ortasında sorunların üstesinden gelebilecek umut ve yenilik vadeden çözümler de vardı.
Dünya pandeminin kâbuslarıyla boğuşurken, biz de Covid-19’un toplumsal etkilerini hafifletmek için Kişisel Sağlık Kaydı Sistemi’ni güncelledik. Bu teknolojik şaheserimiz, sağlık hizmetlerini sürekli geliştirmeye olan bağlılığımızı vurgulamanın yanı sıra, pandemi boyunca sağlık sektörünün karşılaştığı ve acil çözüm gerektiren birçok soruna da çare buldu.
Pandemi boyunca sağlık sistemleri aşırı yüklendiği için birçok bölgede sağlık sistemlerinin çökmesi endişesi baş gösterdi. Böyle bir ortamda, aşı, milyarlarca kişinin tek umudu haline geldi. Aşı geliştirilse de dertler bitmedi ve yeni bir sorun ortaya çıktı: Aşı kıtlığı. Tedarik kısıtlamaları, lojistik sorunlar ve jeopolitik gerilimler bu sorunları daha da derinleştirdi.
Tiga Sağlık Teknolojileri olarak bu süreçte özveriyle çalıştık ve sağlık otoriteleriyle yaptığımız önemli iş birlikleri sayesinde Kişisel Sağlık Kaydı’nı hiç olmadığı kadar güçlü bir noktaya taşıdık. Bu yolculuk boyunca çözmemiz gereken birçok sorun vardı. Peki bu sorunlar nelerdi ve çözmeyi nasıl başardık?
Sorun: Pandemi Sırasında Sağlık Hizmetleri Yönetiminde Yaşanan Zorluklar
Sağlık Verilerinin Kötü Yönetimi
Pandeminin yarattığı devasa miktardaki sağlık verisiyle başa çıkmak, yönetmek ve analiz etmek, sağlık çalışanları için büyük bir zorluktu. Özellikle verilerin doğruluğu, gizliliği ve gerçek zamanlı raporlama ihtiyacı, sağlık otoriteleri için büyük bir sorun teşkil etti.
Bu Sorunu Nasıl Çözdük?
Tüm sağlık verilerini tek bir çatı altında toplayarak daha kolay bir şekilde kontrol etmeyi ve insani hataları en aza indirmeyi başardık. Bu merkezi yapı sayesinde veriler daha kolay bir şekilde karşılaştırıldı ve teyit edildi, böylece verilerin doğruluğunu ve güvenilirliğini garanti altına aldık.
Ayrıca, Kişisel Sağlık Kaydı, sağlık kuruluşlarının ayrı ayrı veri kaydı tutma ihtiyacına son verdi. Sağlık verisi toplama süreci kolaylaştı ve tutarlılık arttı.
Bu süreçte sistemimizin fark yaratan özelliklerinden biri de gerçek zamanlı raporlama kapasitesiydi. Sağlık otoriteleri, yanlış bilgilerin veya güncel olmayan verilerin planladıkları stratejileri yanıltma olasılığını azaltarak, hızlı bir şekilde bilinçli kararlar alabiliyordu.
Karar Alma Süreçlerinin Zorluğu
Genellikle sınırlı bilgilerin ve değişen koşulların egemen olduğu pandemi ortamında, sağlık otoriteleri hızlı ve kritik kararlar almak zorunda kaldı. Bu kararlar halk sağlığını, ekonomiyi ve milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkileyeceği için karar alma süreçlerinde benzersiz zorluklar yarattı.
Bu Sorunu Nasıl Çözdük?
Sağlık otoritelerinin üzerindeki büyük baskının ve karar alma süreçlerindeki doğru, gerçek zamanlı veriye dönük ihtiyaçlarının farkındaydık. Bu nedenle Kişisel Sağlık Kaydı’nı pandemi boyunca geliştirmeye devam ettik. Sistemimizin sunduğu somut verilere dayanan kararlar hata payını önemli ölçüde azalttı.
Elde edilen veriler, mevcut durumu daha net bir şekilde ortaya koymanın ötesine geçerek toplumun genel durumuna ilişkin değerli içgörüler ve derinlemesine bir anlayış da sağladı. Bu sayede sağlık otoriteleri, daha isabetli kararlar alarak toplumsal güvenliği ve refahı sağlama kapasitesini artırdı.
Örneğin, salgının en yoğun olduğu dönemde aşı merkezlerinin nerede kurulacağına karar vermesi gereken bir sağlık kuruluşu departmanını ele alalım. Bu kuruluş, Kişisel Sağlık Kaydı’nı kullanarak risk altındaki kişilerin hangi bölgede yoğunlaştığını görebildi ve böylece aşı dağıtımı optimize edildi.
Aşı Uygulaması
Aşı talebinin mevcut aşı miktarını aşması, kimlere öncelik verileceğine dair zorlayıcı kararların alınmasını gerektirdi. Bu durum, toplumsal bağışıklığa ulaşmayı da geciktirdi.
Bu Problemi Nasıl Çözdük?
Çeşitli kaynaklardaki bilgileri toplayan Kişisel Sağlık Kaydı, kolaylaştırıcı ve tekil bir platform sağladı. Böylece aşı dağıtımının verimliliği açısından hayati bir araca dönüştü. Sistemin üstlendiği kritik rolün detaylarına geçmeden önce, pandemide önem kazanan ve Kişisel Sağlık Kaydı’yla birlikte çalışabilen bir sistemimizden daha bahsetmeliyiz.
Pandemide ortaya çıkan acil ihtiyaçları karşılayabilmek için yıllardır güvenle kullanılan İlaç Takip Sistemi’mizi (İTS) Kişisel Sağlık Kaydı’nın sağlam temelini baz alarak daha da geliştirdik. 2010’dan beri sahte aşıların piyasaya girmesini başarıyla engelleyen İTS, aşı takibi için ne kadar önemli bir sistem olduğunu kanıtlamıştı. Pandemide, doğru ürünlerin ve izlenebilirliğin her zamankinden de kritik olduğu bir dönemde, aşıları takip etme ve izlemedeki başarısı, büyük bir öneme sahipti.
Bu bağlamda, İTS’nin en önemli özelliklerinden biri aşı takvimleriyle tam bir uyum içinde çalışmasıydı. Böylece çeşitli aşı türlerinin arz ve talebini dengelemeye destek olarak belirli aşıların stoklarının erkenden tükenmesini önledi.
Ayrıca aşı varyantları ve parti numaraları gibi kritik ayrıntıları titizlikle izleyebilen İTS, şeffaflığı artırarak sağlık otoritelerinin aşıların etkisini ve güvenliğini takip edebilmesi için güçlü araçlar sundu.
Şimdi, asıl konumuza dönelim: Bu süreçte Kişisel Sağlık Kaydı nasıl kullanıldı ve faydaları nelerdi?
Kişisel Sağlık Kaydı’nın öne çıkan özelliklerden biri aşı takvimlerini yönlendirebilme gücüydü. Sistem çeşitli faktörleri değerlendirerek aşıların daha verimli ve adil bir şekilde uygulanmasını sağladı. Randevu alırken yurttaşlara hangi aşıyı tercih ettiğini belirtme olanağı tanınarak gerçek zamanlı arz ve talep bilgileri elde edildi. Aşılar bu bilgiler doğrultusunda dağıtıldığı için herhangi bir aşı türünün erkenden tükenmesi engellendi.
Kısacası, aşı kıtlığı yaşandığı dönemlerde, gelişmiş İTS’yle desteklediğimiz Kişisel Sağlık Kaydı, mevcut kaynakların optimal dağılımını sağlayarak verimliliği ve etkiyi en üst seviyeye çıkardı.
Uzaktan Çözümler
Covid-19 pandemisi, sağlık hizmetleri sektöründeki dijital dönüşümü hızlandırdı. Dünya genelindeki sağlık hizmeti sağlayıcıları, krizin acil taleplerine yanıt olarak uzaktan sağlık uygulamaları çözümlerini hızla hayata geçirmek zorunda kaldı.
Bu Problemi Nasıl Çözdük?
Kişisel Sağlık Kaydı’nı güçlendirirken veri erişilebilirliğine odaklandık. Yenilikçi sistemimiz sayesinde, çeşitli kaynaklardan veri almaya ve göndermeye gerek kalmadan tüm sağlık bilgileri kolayca ulaşılabilir duruma geldi. Sağlık hizmeti sağlayıcıları gerek hasta kayıtlarına gerekse tıbbi geçmişe veya laboratuvar sonuçlarına, bir başka deyişle, ihtiyaç duydukları tüm bilgilere, her zaman ve her yerde erişebildi.
Bu özellikler sayesinde sistemimiz pandeminin etkileriyle başa çıkmak için vazgeçilmez bir araç olduğunu kanıtladı. Hekimler önceki ve mevcut sağlık kayıtlarına hızla erişerek zamanında ve doğru bir tedavi uygulayabildi. Kişisel Sağlık Kaydı, pandeminin kısıtlamaları altında bile sorunsuz iletişim ve veriye erişim sağlayarak böylesine kritik bir dönemde hasta bakımının yönetiminde önemli bir rol oynadı.
Ayrıca, sunduğumuz kapsayıcı ve değerli sistem, yaşlı yetişkinlerin (65 yaş ve üstü yurttaşlar) ve diğer özel grupların da aşı takvimlerini kolaylıkla takip etme ihtiyaçlarını karşıladı.
Bu demografik grubu güçlendiren ve bir güven duygusu filizlendiren platform, kullanıcı dostu arayüzü ve gerçek zamanlı güncellemeleriyle, yaşlı yetişkinlerin aşı takvimlerini takip etmelerini daha da kolaylaştırdı. 65 yaş ve üstü bireyler, bu özellik sayesinde hâlâ grip aşısı takvimlerini takip edebiliyor.
Test ve Temas Takibi
Daha önce Ebola gibi bazı salgınlarda da karantina uygulansa da Covid-19 karantinasının kapsamı, yoğunluğu ve karmaşıklığı bu önlemi bambaşka bir boyuta taşıdı. Milyonlarca hastayı test etmek, test sonuçlarını zamanında raporlamak, halkın temas takibine yönelik önlemlere uyması gerekliliği gibi nedenler, süreci daha da zorlu hâle getirdi.
Bu Problemi Nasıl Çözdük?
Laboratuvarlar ve sağlık kuruluşlarıyla kurduğumuz doğrudan bağlantı sayesinde, yurttaşlar test sonuçlarına hızla ulaşabildi. Zamanında erişim, insanların kritik zaman dilimleri içinde kendilerini izole edebilmeleri anlamına geliyordu ve bu da hastalığın bulaşma riskini önemli ölçüde azalttı. Dahası, sistemimiz pozitif test sonucu olan kişilerin kamusal alanlara girmesinin kısıtlanmasını sağladı.
Eşitlik Endişeleri
Sağlık hizmetlerine ve aşıya erişimde eşitliği sağlamak her zaman önemli bir sorundu ancak pandemi sırasında sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizlikler daha da belirginleşti.
Bu Problemi Nasıl Çözdük?
Konumdan Bağımsız Erişim
Sistemimiz, yurttaşların yaşadığı yerden veya ekonomik durumundan bağımsız olarak aşıya erişimini sağladı.
Kişiselleştirilmiş Önceliklendirme
Kişileri önemli sağlık kriterlerine göre önceliklendiren bir sistem geliştirdik. Örneğin, sistem, alerjisi olanlara Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği yönergeler doğrultusunda öncelik tanıdı.
Optimize Edilmiş Sağlık Hizmetleri
Sistemimiz herkesin mümkün olan en kaliteli sağlık hizmetini alması için tasarlandı. Kişisel Sağlık Kaydı, pandeminin derinleştirdiği eşitsizliği azaltmada önemli bir rol oynadı ve sağlık hizmetlerinin ve aşıların en çok ihtiyaç duyanlara ulaşmasını sağladı.
Kamu İletişimi
Pandemideki hızlı değişimler ve yaygın dezenformasyon ortamı göz önüne alındığında, halkla gelişen durum, güvenlik önlemleri ve aşılama çabaları hakkında açık ve etkili iletişim kurmak zorlayıcı ve kritik bir ihtiyaçtı.
Bu Problemi Nasıl Çözdük?
Virüsle ve aşılarla ilgili en son gelişmeleri kullanıcılarla paylaşan bir bildirim sistemi kurduk. Testler ve aşılar hakkında zamanında uyarılar ve doğru bilgiler sunarak güvenilir bilgilere erişimi garanti altına aldık. Amacımız, yurttaşları sağlık otoritelerinin yönergelerini ve önerilerini daha iyi anlayabilmeleri için bilgilendirmekti.
Aşı Gönüllülüğünü Kolaylaştırmak
Kişisel Sağlık Kaydı, aşı geliştirme sürecinde gönüllülerin kaydını ve yönetimini kolaylaştırdı. Bu verilerin sağlık profesyonelleri için verimli, güvenli ve kolay erişilebilir bir şekilde yönetilmesi de bir başka zorunluluktu. Sistemimiz, gönüllülerin kayıt yaptırması, güncellemeleri zamanında görmesi ve sağlık profesyonellerinin her katılımcının gelişimini izlemesi için kusursuz bir arayüze sahipti.
Güvenilirlik ve Kabul
Sağlık hizmetlerindeki güvenilirlik taahhüdümüz doğrultusunda geliştirdiğimiz dijital aşı kartları, aşılama sürecini daha da iyileştirdi. Bu kartlar sıradan birer kart değildi; platformumuz ve Sağlık Bakanlığı arasındaki iş birliğinin bir simgesiydi. Aynı zamanda dijital kartların sıkı sağlık standartlarına ve düzenlemelerine uymasını garanti altına alıyordu. Bu sayede yurttaşlar, kendi aşı durumlarını sorunsuzca öğrenebilirken, sağlık yetkilileri de aşılama sürecini gerçek zamanlı olarak takip edebildi.
Kişisel Sağlık Kaydı’nı sürekli olarak geliştirmek için verdiğimiz çaba göz ardı edilmedi. Avrupa Birliği (AB) de Sağlık Kartı uygulamamızın potansiyelini ve güvenilirliğini takdirle karşıladı. Birçok ülke pandemi dönemindeki uluslararası seyahatlerde geçerli bir belge talep etmişti ve Sağlık Kartı uygulamamız tam olarak bu ihtiyacın bir karşılığıydı. Yurttaşların o zorlu dönemde ellerinden alınan seyahat özgürlüğüne yeniden kavuşmasını sağlamıştı. AB'den aldığımız bu prestijli onay, sadece teknolojik uzmanlığımızın değil, yarattığımız güvenin de bir göstergesiydi. Bu sayede global pazardaki konumumuzu güçlendirirken güvenli, verimli ve yenilikçi sağlık çözümleri sunma konusundaki kararlılığımızı da vurguladık.
Kısacası, sağlık hizmetleri sektörü Covid-19 pandemisi sırasında veri yönetimi ve uzaktan sağlık uygulamalarına uyum sağlamaktan, veri yönetimindeki lojistik engellere ve belirsizlik altında hızla karar vermeye kadar birçok problemle karşılaştı.
Tüm dünya bu zorluklarla mücadele ederken, biz de Tiga olarak alanında öncü Kişisel Sağlık Kaydı sistemimizle mücadeleye daha güçlü katkılar sağladık. Peki bu alanda gelecekte yaşanabilecekler için tahminlerimiz neler?
İleriye Bakış: Gelecekteki Zorluklar İçin Hazırlanmak
Yapay Zekâyı Kullanmak
Kişisel Sağlık Kaydı’nı yapay zekâyla birleştirerek, hekimler veya sistem, sağlık metriklerini aktif olarak izleyebilir, anormallikleri tespit edebilir ve potansiyel sağlık sorunlarına henüz ortaya çıkmadan önce önlem alabilir. Sağlık verilerinizi kaydeden, bununla yetinmeyip aktif olarak analiz eden ve tavsiyeler veren, pasif veri depolamayla proaktif sağlık yönetimi arasındaki boşluğu etkili bir şekilde kapatan bir sistem düşünün!
Giyilebilir Cihazlar: Sessiz Nöbetçiler
Her şeyin dijital olarak bağlantılı olduğu bir döneme doğru ilerlerken, giyilebilir cihazlar da sağlık hizmetleri özelinde büyük bir değişim geçirdi. Bu cihazlar, örneğin akıllı saatler, günlük adımlarımızı takip etmekten kalp ritmimizi izlemeye kadar birçok işleve sahip ve vücudumuzla sürekli iletişim kuruyor. Yapay zekâ ile birleştirildiğinde giyilebilir cihazlar da yalnızca veri toplamanın ötesine geçebilir.
Yapay Zekâ Destekli Sohbet Robotları
Gelecekte, yapay zekâ destekli sohbet robotlarının hasta bakımında merkezi bir rol oynayacağını öngörüyoruz. Böylesine akıllı sistemler hastaların sorularına hızlı bir şekilde yanıt verebilir, rehberlik sağlayabilir ve teşhislerin doğruluğunu artırabilir. Bu tür yenilikler, tıpta önemli ölçüde verimlilik ve doğruluk artışı sağlayacak yeni bir döneminin habercisidir.
Teknolojinin dönüştürücü gücüne olan sarsılmaz inancımızla, yarının sağlık hizmetlerini titizlikle geliştiriyoruz. Hekimler, hastalar ve sağlık otoriteleriyle iş birliği yaparak, sağlıklı ve refah dolu bir geleceğe doğru güvenle yürüyoruz.
Çünkü hepimizin bildiği gibi, geleceği birlikte şekillendiriyoruz!