Başarı Hikayeleri
Merkezi e-Reçete’yle Dijital Reçetelerin Evrimi
Yanlış ya da etkili olmayan ilaçların hastalara reçete edildiği ve tedavi planlarının doğru ilaçlar yerine insan hatasına açık kararlarla ilerlediği bir reçeteleme süreci düşünün. Ne yazık ki, bu örnek, yıllar boyunca geleneksel reçeteleme modelleri nedeniyle yüz yüze kaldığımız gerçekliği yansıtıyor. Şimdi de kesin bilgilere dayanan, verimli bir şekilde işleyen, hastaların refahı ve güvenliği için titizlikle geliştirilen sistemli bir çözüm hayal edin. Tiga Sağlık Teknolojileri’nin Merkezi e-Reçete Sistemi’ni daha yakından tanımaya hoş geldiniz; bu inovasyonla dijital reçete yönetimini yeniden şekillendiriyoruz ve bu hayalinizi gerçeğe dönüştürüyoruz.
Geleneksel reçeteleme modellerinin nelere mal olduğunu hesaba katınca, neden Merkezi e-Reçete’yi geliştirdiğimiz daha net anlaşılıyor. Öncelikle, geleneksel modeller hem tedavilerde ve hem sağlık hizmetlerinin işleyişinde ciddi aksaklıklara yol açabiliyor. Manuel süreçler gecikmelere, iletişim hatalarına ve yanlış ilaç kullanımları gibi ciddi sorunlara yol açarak tedavinin zamanlamasını ve etkinliğini olumsuz etkiliyor. Ne yazık ki, tedaviyi aksatan bu verimsiz süreçler, hasta güvenliğini tehlikeye atarak sağlık risklerini artırıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre sağlık hizmetlerinde hastalara verilen zararın %50’si önlenebilir durumda ve bu zararın önemli bir kısmı yanlış ilaç kullanımından kaynaklanıyor.
Öte yandan, kronik hastalıkların ve yaşlı nüfusun artması, dijital reçetelere olan ihtiyacı daha da belirgin kılıyor. Kâğıt tabanlı sistemlerin yerini alan elektronik reçete sistemleri, bu artışın yarattığı ihtiyaca daha iyi yanıt vererek hataları azaltıyor ve daha kaliteli tedavi süreçlerini mümkün kılıyor.
Ayrıca, elektronik reçeteler insanlığın çevreye karşı olan sorumluluğuyla da yakından ilgilidir ve sağlık hizmetlerini çevre dostu hale getirmenin en etkili yollarından biridir. Fiziksel reçetelerin ortadan kalkmasıyla hem kâğıt israfı önleniyor hem de bu reçetelerin çevresel etkisi azalıyor. Dijital sistemler sayesinde tedarik zinciri ve ilaç yönetimi optimize edilerek aşırı üretim önleniyor ve ilaç israfı minimuma iniyor. Bir başka deyişle, dijital ve sürdürülebilir reçete uygulamaları sayesinde hem çevreye duyarlı hem de tedavide yüksek kalite standartlarını karşılayan sağlık sistemlerinin oluşmasına katkı sağlanıyor.
Bu başarı hikâyesinde, Merkezi e-Reçete Sistemi’mizin bahsettiğimiz sorunlara getirdiği inovatif çözümleri, kayda değer başarılarını ve onu başlangıçta sadece narkotik ilaçları reçetelemekten tüm reçeteli ilaçları takip eden kapsamlı bir sisteme nasıl dönüştürdüğümüzü anlatıyoruz. Önce geleneksel reçetelerin problemlerine daha detaylı bir şekilde değineceğiz, ardından da dijital reçete teknolojilerine getirdiğimiz avantajları mercek altına alacağız.
Sorun: Geleneksel Reçetelerin Yarattığı Zorluklar
Sağlık Sistemindeki Verimsizlikler
Reçete sürecindeki ilaç yazma, doldurma, yeniden doldurma ve dağıtım gibi işlemlerin manuel yapılması, işleyişi yavaşlatıyor ve sağlık hizmetlerinde önemli bir darboğaz oluşturuyor. Manuel işlemlerin verimsizliği hekimlerin, reçete yazanların ve eczacıların değerli zamanını ve kaynaklarını israf ederek, asıl görevleri olan etkin tedaviye odaklanmalarını engelliyor. Sonuç olarak, hastaların tedavi süreci uzarken, sağlık hizmeti sağlayıcıları da daha ağır bir idari yükü omuzluyor.
Artan İlaç Hatası Riskleri
Manuel işlemler insan hatasına açıktır, maalesef dozaj hesaplamaları da bu hatalardan nasibini alır. Dozaj hesaplama hataları, hasta güvenliği açısından ciddi sonuçlar doğuruyor; eksik veya fazla doz, tedavinin etkisiz kalmasına hatta toksisiteye neden oluyor.
Manuel dozaj hesaplamalarının riskleri, ilaç etkileşimlerinin yanlış tanımlanması ihtimaliyle daha da büyüyor. Bildiğiniz gibi çoğu reçete birden fazla ilaç içeriyor; bu nedenle, ilaç etkileşimlerine dikkat edilmezse olumsuz reaksiyonlar ve komplikasyon riskleri önemli ölçüde artıyor.
Geleneksel reçeteleme süreçlerinin en büyük dezavantajı, güvenilir bir takip ve kontrol mekanizmasının eksikliği olabilir. Bu güvenlik açığı hataları tespit etmeyi zorlaştırdığı için geleneksel reçeteleme süreçlerinde narkotik ve psikoterapötik ilaçların kötüye kullanılmasını önlemek zorlaşıyor.
Hastaların İlaç Geçmişlerine Kısıtlı Erişim
Farklı farklı reçete kayıtları, reçete yazanların ve hekimlerin hastanın ilaç geçmişine kapsamlı bir şekilde erişmesini engelliyor.
Ayrıca, entegre kayıtların eksikliği, mükerrer reçete veya olumsuz etkileşime girebilecek ilaçların yazılması ihtimallerini artırıyor. Neden mi? Eğer reçete yazanlar hastaların ilaç geçmişlerine erişemezse, farkında olmadan hastaların kullandığı mevcut ilaçlarla örtüşen veya onlarla olumsuz etkileşime giren ilaçları reçete edebiliyor ve hasta güvenliği riske giriyor.
Farkına varmamız gereken diğer gerçek, geleneksel reçeteleme süreçlerini bilgisayarlara aktarmanın reçete sorunlarını çözmek için yetersiz kalmasıdır. Aşağıdaki bileşenleri içeren gerçek ve kapsamlı çözümlere ulaşmak için dijitalleşmeye yönelik sistematik bir yaklaşım şarttır:
- Standardizasyon ve birlikte çalışabilirlik
- Akılcı ilaç kullanımı ve etkili politika uyumu
- Geliştirilmiş halk sağlığı takibi
Geleneksel reçetelemenin yarattığı sorunları aşmak ve bahsettiğimiz bileşenlerle dijital ve ulusal ölçekli sistemler kurmak için dünya genelinde büyük bir çaba harcanıyor. Birçok ülkede hayata geçirdiğimiz Merkezi e-Reçete Sistemi’miz, bu alanda önemli bir başarıya imza atarak reçete yönetiminde yeni bir çığır açmayı başardı. Şimdi adım adım başarıya ulaşan yolculuğumuzu ve reçete süreçlerini nasıl daha verimli hale getirdiğimizi anlatacağız.
Çözüm: Merkezi e-Reçete
Merkezi e-Reçete’yi yalnızca elektronik reçete dönüşümü özelliğiyle tanımlamak sistemin sunduğu kapsamlı imkânlara haksızlık olur. Bu sistem ülkedeki tüm reçeteleme süreci paydaşlarını tek bir platformda bir araya getirerek eczaneler, hekimler, reçete yazanlar ve sağlık hizmeti sağlayıcıları arasındaki iletişimi ve iş birliğini önemli ölçüde güçlendiriyor. Başlangıçta sadece narkotik ve psikoterapötik ilaçları içeren kırmızı ve yeşil reçeteleri takip eden bir “narkotik reçete sistemi” olan Merkezi e-Reçete, bu yaklaşımı ve güçlü kontrol mekanizması sayesinde kısa zamanda tüm reçeteli ilaçları kapsayacak noktaya ulaştı.
Merkezi e-Reçete, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesini desteklemek için bugüne kadar sayıları her gün artan 81 milyon hasta için günde 2 milyondan fazla reçeteyi işledi, yönetilen toplam reçete sayısıysa 1,5 milyarı aştı! Sistemimiz 246.000’den fazla hekim, 29.000'den fazla eczane ve 51.000'den fazla tesisi içeren kocaman bir ağda her gün 9 milyondan fazla ilaç kutusu dağıtıyor ve bunu 40'tan fazla sistemle kurduğu entegrasyon sayesinde başarıyor.
Özetle, Merkezi e-Reçete, gerçek zamanlı sahte reçete takibi, doğru farmasötik bilgiler ve karar destek uyarılarıyla ilaç ve reçete güvenliğini en üst düzeye çıkarırken, kolaylaştırdığı yeniden doldurma süreçleri ve verimli dağıtım gibi özellikleriyle de reçete yönetiminin geleceğinin nasıl şekilleneceğini gösteriyor. Kurduğu dijital bağlarla reçete ekosistemini ve iş birliğini güçlendirmekle kalmıyor, optimum tedavi sonuçları için hasta güvenliğini de garanti altına alıyor. Sayısı her gün artan 1,5 milyarı aşkın reçeteyi işte bu inovasyonların gücüyle yönetiyoruz! Peki sistemin somut faydaları neler? Bazı kıymetli örneklere göz atarak Merkezi e-Reçete’nin etkisini daha iyi anlamaya hazır mısınız?
Etkimiz
Görüyoruz ki, başarımız sayılardan ve istatistiklerden ibaret değil; insanların hayatlarına dokunuyoruz ve onlara umut veren bir değişim yaratıyoruz. Bizim için başarının gerçek ölçüsü de bu!
Narkotik ve Psikoterapötik İlaçların Suistimalini Önleme: Devlet Kurumlarıyla İş Birliği
Başlangıçta, Türkiye'de "Renkli Reçete” adıyla hizmete giren Merkezi e-Reçete, sadece bağımlılık yapıcı ve psikoterapötik ilaçları içeren kırmızı ve yeşil reçeteleri takip ediyordu. Bu ilaçların kötüye kullanımına yol açan anormal hareketleri bir dedektif gibi ortaya çıkararak uyarılar göndermeye başladı. Böylece hem hastaları hem de sağlık sistemini narkotik ve psikoterapötik ilaçları suistimaline karşı korumayı başardı. Sistem sorumlu reçeteleme uygulamalarını teşvik ederken, hükümet kurumlarıyla yapılan iş birliği sayesinde narkotik suçlarla mücadelede etkin bir araca dönüştü.
Dikkat çekici bir örnek olarak, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’yla (TİTCK) yaptığımız iş birliğini sunabiliriz. Merkezi e-Reçete'den edindikleri içgörülerden yararlanan bu kurumlar, narkotik ve psikoterapötik ilaçların, yani yalnızca belirli alanlardaki uzman hekimler tarafından tedavi için reçete edilmesi gereken ilaçların, yasa dışı ticaretini ve kötüye kullanımını engellemek için operasyonlar başlattı.
Bu operasyonlar, Merkezi e-Reçete’yle sağlık sisteminin bütünlüğünü nasıl koruduğumuzun en güzel örnekleri arasındadır. Yasa dışı faaliyetler için görevlerini suistimal edenleri tespit etmeye ve yakalanmalarına destek olarak, bu ilaçların yalnızca nitelikli ve sorumlu uzmanların elinde olmasını sağlıyoruz.
En büyük başarımızsa tüm bu anlattıklarımızın da ötesindedir! Temel başarımız, başlangıçta sadece narkotik ve psikoterapötik ilaçların reçetelerini takip eden ve bu ilaçların suistimalini önlemek için usulsüzlükleri tespit eden Renkli Reçete’nin kısa süre içinde Merkezi e-Reçete’ye dönüşmesiydi. Bu sistem, olağanüstü başarısı sayesinde dijital reçete yönetim sürecinin tüm reçeteli ilaçları kapsayacağı kalitede bir çözüm hâline geldi.
Güçlü Bir Reçete Sistemi: Acil Durumlarda ve Doğal Afetlerde İlaç Sürekliliği
Sağlık teknolojileri ürünlerinin gerçek değerini ortaya çıkaran özelliklerinden biri de acil durumlarda doğan beklenmedik ihtiyaçlara hızla cevap verebilme kapasitesidir. Bu hızlı adaptasyon kabiliyeti sağlık hizmetlerinin öngörülemeyen koşullar altında bile kesintisiz ve verimli bir şekilde sürmesini sağlıyor.
Bu uyum kapasitesinin başarılı bir örneği olarak 6 Şubat 2023'te Türkiye'de gerçekleşen ve tam 11 ili etkileyen yıkıcı depremden sonra sağlık hizmetlerinin kesintisiz bir şekilde devam edebilmesi için geliştirdiğimiz etkili bir özelliği verebiliriz. Deprem bölgelerinde ikamet eden yurttaşların sağlık hizmeti sorunlarına karşı, Merkezi e-Reçete Sistemi’ne hayati bir güncelleme ekledik. Sisteme entegre ettiğimiz “Doğal Afet Reçetesiz İlaç Temini” seçeneği sayesinde depremzede yurttaşlar, reçete sınırlaması olmaksızın ilaçlarını alabildi. Tek seferlik tanınan bu hak sayesinde reçeteye tabii ilaç ihtiyaçları da zamanında karşılandı.
Deprem gibi doğal afetlerin ardından bile yurttaşların ilaçlarına ulaşabilmesini sağlayan bu esnek özellik, Merkezi e-Reçete’nin sağlık altyapısına olan proaktif katkılarını, krizler sırasında bile yurttaşların refahını ve toplum sağlığı yönetimini sağlama sorumluluğundaki başarısını gösteriyor.
Kurumsal İş Birliğinin Çarpıcı Bir Örneği: Artan Sürüş Güvenliği
Merkezi e-Reçete’nin trafikte ölümcül tehlikelere yol açabilecek hataları önlemede önemli bir rol oynadığını biliyor muydunuz? Sistem, sürüş güvenliğini etkileyebilecek ilaç hatalarını engellemeye destek olarak bunu başarıyor. Bazı ilaçlar sürüş güvenliğini riske atacak etkiler yaratabiliyor, bu nedenle, bu ilaçları alırken araç kullanmamak gerekiyor. Biz de olası tehlikelerin farkına vararak, toplumsal bilinci artırmak ve herkesin sürüş güvenliğini sağlamak amacıyla yetkililerle iş birliği yaparak bir ilaç listesi oluşturduk ve yeni özellikler geliştirdik.
Sürüş güvenliğini etkileyebilecek ilaçların listesini ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla güvenli bir şekilde paylaştık. Merkezi e-Reçete de güçlü algoritmaları sayesinde sürüş güvenliğini etkileyebilecek ilaçlar reçete edildiğinde hekimlerin hastaları sürüş riskleri hakkında bilgilendirip bilgilendirmediğini kontrol etti.
Bu özellik sayesinde hastalar, kullandıkları ilaçların potansiyel yan etkileri hakkında detaylı bilgilere ulaşabiliyor. Sonuç olarak, sistemin kapsamlı yaklaşımı herkesi daha güçlü bir şekilde bilgilendirerek halk sağlığını ve güvenliğini korumaya yardımcı oluyor.
Merkezi e-Reçete’nin, modern sağlık teknolojilerinin ve elektronik sistemlerin hâkim olduğu bu dönemdeki başarıları, çok yönlü faydaları ve yarattığı etkiyle öne çıkarak hasta güvenliğinde devrimsel bir değişimi simgeliyor. Güçlü işlevleri ve kullanıcı dostu arayüzü sayesinde reçete hatalarını en aza indiriyor ve reçete yönetiminde verimliliği artırıyor. Üstelik daha geniş çaplı kamu güvenliği hamlelerine de ilaçların sürüş güvenliğine olumsuz etkisini ve narkotik ve psikoterapötiklerin/ narkotik ve psikoterapötik ilaçların kötüye kullanımını önlemek gibi özellikleriyle katkı sağlıyor. Kısacası, Merkezi e-Reçete; sürekli araştırma, stratejik ortaklıklar ve yenilikler yoluyla sağlık teknolojileri inovasyonlarının merkezinde yer almaya devam ediyor.
Sağlık teknolojilerimizi geliştirmeyi ve daha erişilebilir, verimli ve hasta merkezli bir geleceğe ulaşmak için sınırları zorlamayı sürdürüyoruz.
Her zaman olduğu gibi bu geleceği birlikte şekillendirelim!