Blog
İlaç Geri Çağırma Nedir ve İlaçlar Neden Geri Çağırılır?
Günümüzün hızla gelişen ilaç endüstrisinde hasta güvenliğini ve etkili ilaç yönetimini sağlamak bir zorunluluktur. Bu gereklilik, inovasyon ile ilaç güvenliği arasındaki hassas dengenin korunmasını içerir ve ilaç geri çağırma süreçleri bu ekosistemin ayrılmaz bir parçasıdır. Tüketici düzeyinden distribütör düzeyine kadar farklı seviyelerde gerçekleşebilen ilaç geri çağırmaları, ilaçların kalite ve güvenlik standartlarını karşılayamadığı durumlarda halk sağlığını korumak amacıyla hızlı bir şekilde alınan aksiyonlardır. Üretim hataları, yanlış etiketleme veya öngörülemeyen yan etkiler gibi nedenlerle tetiklenebilen bir ilaç geri çağırması, ilaç üretiminin karmaşıklığını ve iyi yapılandırılmış izleme ve takip sistemlerinin önemini vurgular. Bu bağlamda, Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) ve Avrupa İlaç Ajansı (EMA) gibi düzenleyici kurumların rolü hayati önem taşır. Bu kurumlar, geri çağırma sürecinin güvenlik düzenlemelerine tam uyum içinde yürütülmesini garanti eder ve sağlık risklerini en aza indirmek için rehberlik eder. Buna paralel olarak, paydaşlar arasındaki etkili iletişim ve lojistik süreçler, zamanında geri çağırmaların sağlanmasında, hatalı ilaçların daha fazla dağıtılmasının önlenmesinde ve hasta güvenliğindeki aksaklıkların en aza indirilmesinde önemli bir rol oynar.
Tiga Sağlık Teknolojileri olarak, gelişmiş İlaç Takip ve İzleme Sistemimiz olan DrugXafe ile ilaç endüstrisinde karşılaşılan zorlukların üstesinden geliyoruz. İlaç Takibi ürün ailemizin bir üyesi olan bu sistem, ilaç hatalarına bağlı riskleri azaltır, paydaşları güçlendirir ve modern ilaç tedarik zinciri yönetiminin karmaşıklıklarının üstesinden gelerek güvensiz veya kusurlu ilaçların geri çağırma sürecinin etkili bir şekilde yönetilmesini sağlar. DrugXafe ve mobil uygulaması, hasta güvenliğini artırır, ilaç tedarik zinciri genelinde tam şeffaflık sağlar ve endüstri içindeki geri çağırma süreçlerini optimize eder.
Bu blogda, sağlık bilişim teknolojileri alanında bir lider olarak ilaç geri çağırmalarını birçok boyutuyla kapsamlı bir şekilde ele alacağız. Bugün, ilaç ürünlerinin geri çağrılmasının nedenlerine, tedarik zincirindeki ilaç geri çağırma prosedürlerine, ilaç geri çağırmalarının etkilerine ve ilaç geri çağırması sırasında atılması gereken adımlara odaklanarak 'İlaç geri çağırması nedir?' sorusunu yanıtlıyoruz. Bu dinamikleri anlamak, sağlık profesyonelleri, yetkililer ve hastalar için ilaç geri çağırmalarıyla ilgili zorlukları ve sorumlulukları fark etmeyi kolaylaştırarak herkes için daha bağlantılı ve güvenli bir ilaç ekosistemi oluşturulmasına katkı sağlar.
İlaç Geri Çağırma Nedir?
FDA, ilaç geri çağırmayı, genel nüfusu potansiyel olarak zararlı bir üründen korumanın en etkili yolu olarak tanımlamaktadır. Bir ilacın geri çağrılması, bir şirket tarafından gönüllü olarak ya da düzenleyici otoritelerin talebi doğrultusunda başlatılan ve kusurlu bir ilacın piyasadan kaldırılmasını amaçlayan bir eylemdir. Bunun yanı sıra bu süreç, ilacın potansiyel riskleri konusunda hastaları ve tüketicileri bilgilendirmeyi de kapsar.
İlaç geri çağırmaları, genellikle bir ilacın geliştiricisinin, ilacın insan sağlığını olumsuz etkileyebilecek sorunlara sahip olduğunu fark etmesiyle gerçekleşir. Bununla birlikte, ulusal ve uluslararası düzenleyici kurumlar da haktan gelen riskli yönlere ilişkin geri bildirimler, bilimsel çalışmalar, üretim hataları, tedarik zinciri sorunları, son kullanma tarihi endişeleri, hatta ekonomik faktörler gibi çeşitli nedenlere dayanarak ilaç geri çağırma talebinde bulunabilir. FDA, EMA ve İngiltere İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu (MHRA) gibi kurumlar, ilaçların güvenliği, etkinliği ve kalitesini izler, tüketicilerden ve şirketlerden gelen şikayetleri ve raporları değerlendirir, geri çağırma sürecinde tüketiciler, sağlık hizmeti sağlayıcıları ve distribütörlerle iletişimi kolaylaştırır ve geri çağırmaların doğru bir şekilde uygulanmasını denetler. Bu kurumların kritik rolü, geri çağırma süreçlerinin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamak ve gerektiğinde ek önlemler aldırmaktır.
İlaç geri çağırmaları, sağlık yetkililerinden vatandaşlara kadar sektörün tüm paydaşlarını etkiler. Örneğin, geri çağrılması gereken ancak çağrılmayan bir ilacın olumsuz etkileri, acil servis ziyaretleri, hastaneye yatışlar ve takip tedavilerinde artışa neden olabilir; hatta bu durum, hayati riskler ve ölüme kadar varabilecek daha ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu süreç finansal kayıplara da yol açabilir. İlaçların geri çağrılması ve paydaşların bilgilendirilmesiyle ilgili yüksek maliyetler ortaya çıkabilir ve etkilenen hastalar veya sağlık hizmeti sağlayıcıları, geri çağrılan bir ilacın üreticisini veya dağıtıcısını dava edebilir. Bu tür davalar sonucunda hastalar alternatif markalara yönelebilir ve ilaç şirketleri tüketici güvenini kaybedebilir. Buna ek olarak, düzenleyici otoriteler, geri çağrılan ilaçların geliştiricilerine sıkı regülasyon önlemleri, denetimler veya cezalar uygulayabilir. Devam eden soruşturmalar ve düzenlemeler, geliştiricilerin yeni ilaçlarına onay alma süreçlerini geciktirebilir. İlaç geri çağırmaları hem bireysel paydaşları hem de tüm sağlık ekosistemini etkiler. Bu durum, ilaçlardaki potansiyel riskleri tespit etmek için doğru kalite güvence önlemlerinin uygulanmasının ve hızlı yanıt verme yeteneklerinin korunmasının kritik önemini vurgular.
İlaç geri çağırma süreci genel olarak üç aşamadan oluşur:
- Sorunun Belirlenmesi ve Risk Değerlendirmesi: Bu aşama, ilaçta kontaminasyon veya etiketleme hatası gibi bir kusurun ya da sorunun tespit edilmesini içerir. Risk değerlendirme kısmı, geri çağırmanın sınıflandırılmasını kapsar ve ilacın halk sağlığına yönelik potansiyel risklerinin değerlendirilmesini içerir. Sınıflandırmalar küresel olarak farklılık gösterse de genellikle ciddiyet seviyelerine göre belirlenir.Örneğin, FDA’ye göre Sınıf I geri çağırmalar, ilacın tüketiminin ciddi sağlık sorunlarına ve ölüme neden olabileceğini belirtirken; Sınıf II geri çağırmalar, geçici veya tıbbi müdahale ile tersine çevrilebilecek riskleri ifade eder ve Sınıf III geri çağırmalar ise minimum sağlık risklerine işaret eder. EMA tarafından yapılan risk değerlendirmesi de bu sınıflandırmalara benzerdir, ancak ciddiyet belirtilse de her zaman bu kadar net bir sınıflandırma sistemi tercih edilmez. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ilaç geri çağırma süreçlerini desteklemek için kapsamlı bir çerçeve sunar, ancak belirli sınıflandırmaları standart hale getirmez. Kısacası, ülkeler arasında benzer risk değerlendirme süreçleri uygulanırken sınıflandırma açısından bazı farklılıklar bulunmaktadır.
- Bildirim ve İletişim: İkinci aşamada, ilaç firmalarının FDA, EMA ve MHRA gibi düzenleyici otoriteler, sağlık profesyonelleri, distribütörler ve halkı geri çağırma hakkında bilgilendirmesi gerekmektedir. Bu süreç, ilaç, sorun ve düzeltici eylemler hakkında net bilgi sağlamayı içerir. Sağlık profesyonellerine, hastanelere ve eczanelere yapılan bildirimler, kusurlu ürünlerin hızlı bir şekilde tespit edilmesini ve izole edilmesini, ayrıca etkilenen hastaların yönetimi konusunda uygun rehberlik sağlanmasını kapsar. Halkla iletişim ise genellikle medya kuruluşları, eczaneler ve sağlık organizasyonları aracılığıyla gerçekleştirilir ve son kullanıcıların geri çağırmadan haberdar olmasını, ürünü iade etme veya kullanmayı bırakma gibi adımları nasıl atacaklarını öğrenmelerini sağlar. Güvenin korunması ve risklerin en aza indirilmesi için şeffaflık ve zamanında hareket edilmesi evrensel gerekliliklerdir.
- Ürünün Piyasadan Geri Çekilmesi ve Sorunun Çözümü: Son aşama ise, kusurlu ürünlerin tedarik zincirinden çıkarılmasını ve benzer sorunların gelecekte meydana gelmesini önlemek için temel nedenlerin ele alınmasını kapsar. Etkilenen ilaçların eczanelerden, dağıtımcılardan ve tüketicilerden toplandıktan sonra çevresel uyumluluk ve düzenleyici belgelere dikkat edilerek kontrollü bir şekilde imha edilmesi gerekir. Bazı durumlarda, yanlış etiketlerin doğru olanlarla değiştirilmesi gibi yeniden düzenleme yöntemleri, ürünlerin güvenli bir şekilde yeniden kullanılmasını mümkün kılabilir. Tedarik zincirinin etkin bir şekilde yönetilmesi, geri çağrılan ürünlerin piyasadan tamamen kaldırıldığını doğrulamak için kritik öneme sahiptir. Kalite yönetim sistemlerinde kullanılan bir yöntem olan Düzeltici ve Önleyici Faaliyetler (Corrective and Preventive Actions - CAPA), sorunun ya da potansiyel bir sorunun kök nedenini analiz ederek çözüm üretmeye odaklanır ve üretim ile kalite süreçlerinde iyileştirmeler uygulayarak benzer sorunların gelecekte yaşanmasını önlemeyi hedefler.
İlaç Geri Çağırma Nedenleri
Bazı ilaç geri çağırmaları, düzenleyici otoritenin gerekliliklerine uymayan etiketleme gibi küçük nedenlerden kaynaklanırken, diğerleri önemli sağlık risklerini ortaya çıkarabilecek ciddi durumlara dayanıyor olabilir. Bu bölümde, ilaç geri çağırmalarının sekiz yaygın nedeni açıklanmaktadır.
Ürün Manipülasyonu veya Sahtecilik
Ürün manipülasyonu veya sahtecilik, tüketicileri aldatmak amacıyla farmasötik ürünlerinin değiştirilmesi veya taklit edilmesi durumlarını ifade eder. Sahte ve standart altı ilaçlar, etkisizlik, zararlılık ve yaşamı tehdit eden sağlık durumları gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Şirketler, halk sağlığını ve marka bütünlüğünü korumak için sahte ve standart altı ilaçları tespit etmek ve önlemek amacıyla güçlü güvenlik önlemleri uygulamalıdır. Tedarik zincirinde sahte veya standart altı bir ilaç ya da bu tür yasa dışı faaliyetler tespit edildiğinde, etkilenen ürünlerin piyasadan kaldırılması için bir ilaç geri çağırma süreci başlatılabilir.
Potansiyel Kontaminasyon (Kirlenme)
Bazı ilaçlar, üretim veya dağıtım sürecinde kontaminasyona maruz kalabilir. Bu durum, bir ilaca dahil olmaması gereken zararlı veya zararsız bir maddenin ilaçta yer aldığı anlamına gelir. Bu maddeler, bakteri, mantar, ağır metaller, diğer ilaçlar veya cam parçacıkları gibi yabancı maddeler olabilir.
Potansiyel bir kontaminasyonun varlığına dair bir endişe oluştuğunda, ilaçlar geri çağrılır. Ayrıca, ilgili kurumlar, üretim tesisinde mikroorganizmaların varlığı gibi hijyenik olmayan koşulları tespit ederlerse bir ilaç geri çağrılmasını önerebilir.
Advers Etkiler
Advers etkiler, bir ilacın kullanılmasından sonra ortaya çıkan beklenmedik ve olumsuz tepkiler olarak tanımlanır. Bu reaksiyonlar, öngörülebilir olan yan etkilerden farklıdır. İlacın piyasaya sürülmesinden sonra tespit edilen öngörülemeyen sağlık etkileri, ciddi alerjik reaksiyonlar ve uzun vadeli güvenlik endişeleri, geri çağırma sürecini başlatan advers etkilerden bazılarıdır.
Advers etkilere dayalı geri çağırmalar, diğer geri çağırma nedenlerine göre daha nadirdir. Ancak, advers etkiler ortaya çıktığında, genellikle risk değerlendirmelerinde önemli eksiklikleri ve ilaç izleme sistemlerinin iyileştirilmesi gerektiğini gösterir. Bu sorunların çözümü, etkilenen ürünlerin hızla geri çağrılmasını ve gelecekte benzer durumların önlenmesi için önlemlerin uygulanmasını gerektirir.
Yanlış Etiketleme
Yanlış etiketleme, bir ilaç ambalajında hatalı veya yanıltıcı bilgilerin bulunması anlamına gelir. Yanlış etiketlemeye örnek olarak eksik etiketler, yanlış ilaca yerleştirilen etiketler veya bir ilacın miktarının ya da konsantrasyonunun yanlış veya kafa karıştırıcı şekilde ifade edilmesi gösterilebilir. Yanlış etiketleme, hastaların yanlış bir ilaç ya da doz almasına yol açabileceğinden, bu sorunu taşıyan ilaçlar geri çağrılır.
Kusurlu Ürün
Kusurlu ilaçlar, amaçlanan terapötik etkilerini sağlayamaz, bu da hasta güvenliğini tehlikeye atabilir ve geri çağırma sürecini gerekli hale getirebilir. Kusurlara örnek olarak, ilacı doğru şekilde salmayan tıbbi cihazlar, enjeksiyon kalemleri ve şırıngalardaki tıkanmış iğneler, hasarlı veya düzgün şekilde mühürlenmemiş şişe ve ambalajlar, güvenlik halkasının eksikliği ve transdermal yamalardaki yapışkan kaplama sorunları gösterilebilir. Ayrıca, bir ilacın beklenmedik şekilde etkinliğini kaybetmesi, bozulması veya son kullanma tarihinden önce ayrışması da geri çağırmaya yol açabilir.
Düzenleyici Standartlara Uygunsuzluk
Düzenleyici standartlara uyumsuzluk, bir şirketin ürün güvenliğini ve kalitesini sağlamak için gerekli olan gerekli İyi Üretim Uygulamalarını (GMP) karşılayamaması durumunda ortaya çıkar. Ayrıca, düzenleyici denetimlerde tespit edilen üretim ve belgeleme süreçlerindeki eksiklikler ile pazarlama ruhsatı gerekliliklerine uyulmaması da uygunsuzluk örnekleridir. Bu tür durumlar, yasal sonuçlara ve ilaç geri çağırmalarına yol açarak üreticinin itibarını ve tüketici güvenliğini tehdit edebilir.
Uygunsuz Depolama veya Dağıtım
Hatalı depolama ve dağıtım, ilaçların kalitesini ve güvenliğini önemli ölçüde azaltır. Örneğin, taşıma veya depolama sırasında uygun sıcaklık kontrolünün sağlanamaması, hassas farmasötik ürünlerinin bozulmasına yol açabilir. Lojistik hataları, tedarik zincirindeki yanlış işlem veya gecikmeler gibi durumlar da ürün kalitesinin düşmesine neden olarak etkinlik ve güvenliği olumsuz etkileyebilir. Depolama ve dağıtım protokollerine sıkı sıkıya uyulmasını sağlamak, tedarik zinciri boyunca farmasötiklerin bütünlüğünü korumak için çok önemlidir.
Piyasa Sonrası Gözetim
Piyasa sonrası gözetim, bir ilacın piyasaya sürüldükten sonra güvenliğinin ve etkinliğinin düzenli olarak izlenmesini kapsar. Sağlık profesyonelleri veya hastalar tarafından bildirilen advers reaksiyonlar, güvenlik sorunları veya beklenmedik yan etkiler, geri çağırma sürecini başlatabilir. Bu sürekli izleme süreci, ürünlerin tüm pazar yaşam döngüsü boyunca güvenlik standartlarını karşılamaya devam etmesini sağlamak açısından kritik öneme sahiptir.
İlaç Geri Çağırma Durumunda Ne Yapmalısınız?
Reçeteli veya reçetesiz ilaçlar geri çağrılabilir. Bir ilaç geri çağrıldığında, ilk adım olarak ilacı kullanmayı bırakmalı ve resmi geri çağırma bildirimlerini kontrol ederek ürünün etkilenip etkilenmediğini doğrulamalısınız. Reçetesiz ilaçlar için ürünü iade ederek para iadesi veya değişim talebinde bulunmayı düşünebilirsiniz. Reçeteli ilaçlar söz konusu olduğunda, uygun eylem planını belirlemek için sağlık profesyonelinizle iletişime geçmelisiniz. Geri çağırmaya hızlı bir şekilde yanıt vermek, hem güvenliğinizi sağlar hem de olası riskleri önler. Ayrıca, geri çağrılan ilaçlar ve geri çağırma nedenleri hakkında bilgi sahibi olmak için aşağıdaki hususları da değerlendirebilirsiniz.
Parti Numarasını Kontrol Etme
İlaç geri çağırmaları genellikle belirli parti veya seri numaralarıyla sınırlıdır ve bu numaralar genellikle ilaç ambalajı veya etiket üzerinde yer alır. Bu numarayı resmi geri çağırma bildirimleriyle doğrulamak, etkilenen ürünleri hızla tespit etmenize ve sağlığınızı korumak için gerekli önlemleri almanıza olanak tanır.
Eczane ve Düzenleyici Otoritelerle İletişim
Eğer ilacınızın parti numarasının geri çağırma listesinde olduğunu fark ederseniz, hemen eczacınızla iletişime geçmelisiniz. Eczacınız, ilacı etkilenmeyen bir parti ile değiştirme konusunda size yardımcı olabilir veya reçetesiz bir ürün söz konusuysa uygun alternatifler önerebilir. Bu tür durumlarda, düzenleyici otoriteler de rehberlik sağlayabilir ve geri çağrılan ürünlerin dolaşımdan düzgün bir şekilde kaldırılmasını denetleyerek güvenlik ve uyumu garanti altına alabilir.
Doktorunuz veya Reçete Yazarı ile İletişime Geçme
Geri çağrılan bir ilacın, doktor tavsiyesi olmadan kullanımının durdurulması, geri çağırmayla ilişkili risklerden daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, durumunuzu değerlendirebilecek ve ilacı kullanmaya devam etme, bırakma veya alternatif bir tedavi planı önerme konusunda rehberlik sağlayabilecek doktorunuz veya reçete yazarıyla iletişim kurmanız önemlidir.
Geri Çağrılan İlacın Uygun Şekilde İmhası
Bir ilacın kullanımını durdurmanız gerektiğine dair kesin bir talimat varsa, bu ilacı uygun şekilde imha etmelisiniz. Düzenleyici otoritelerin duyuruları, imha süreci hakkında gerekli bilgileri sağlar. Ayrıca, bazı durumlarda geri çağrılan reçetesiz ilaçlar için para iadesi yapılabilir.
İlaç geri çağırmaları, sağlık ekosisteminin tamamını kapsayan ve koordineli bir çaba gerektiren kritik operasyonlardır. Düzenleyici otoriteler geri çağırma sürecini denetler ve düzenlerken, sağlık profesyonelleri hastalar için olası riskleri değerlendirir. Eczacılar, dağıtımcılar, depolar ve hastane eczaneleri gibi tedarik zincirindeki diğer paydaşlarla birlikte, geri çağrılan ilaçların etkili bir şekilde dolaşımdan çekilmesini sağlar, hastalara rehberlik eder ve etkilenen ürünlerin doğru şekilde yönetilmesine katkıda bulunur. Üreticiler ise geri çağırmanın temel nedenini tespit etmeye ve tekrarını önlemeye odaklanır. Ayrıca, hastaların geri çağırma nedenlerini ve sonuçlarını anlaması, zamanında ve sorumlu bir şekilde hareket etmelerine yardımcı olur. Her paydaş, hasta güvenliğini artıran ve sağlık sistemlerine duyulan güveni sürdüren bu süreçte kritik bir rol oynar.
Bu operasyon, ilaçların takip ve izlenmesinde etkili teknolojilerin önemini vurgulamaktadır. Tiga Healthcare Technologies olarak, ilaçların etkin bir şekilde takip ve izlenmesine duyulan kritik ihtiyacı karşılamak amacıyla DrugXafe ve DrugXafe Mobil Uygulamasını geliştirdik. Bu ulusal ölçekli uçtan uca ilaç takip ve izleme sistemi, her yıl yüz binlerce ölüme neden olan standart altı ve sahte tıbbi ürünler ile ilgili Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) vurguladığı hayati sorunu önlemek ve ortadan kaldırmak amacıyla tasarlanmıştır. Bu sistem, seri numaralı ilaçları üretimden son kullanıcıya kadar tedarik zincirinin her aşamasında izleyip takip eder. Geri çağrılan ilaçların veya partilerin satışını ya da hastaya verilmesini önlemek için eczacılar veya diğer yetkili personele bildirimler gönderir. Sistem, geri çağrılan ürünlerin eczacılardan depolara, depolardan ise üreticilere geri gönderilmesini de kolaylaştırır. Bunun ötesinde, resmi bir geri çağırma kararı alınmadan önce potansiyel olarak tehlikeli olduğu belirlenen ilaçların satışını geçici olarak durdurabilir. Bu gibi durumlarda kullanıcıları geçici durdurma hakkında bilgilendirir ve geri çağırma kararına bağlı olarak durdurma sürecini uzatır veya sonlandırır. Tüm bu faydalara ek olarak, İlaç Takip ve İzleme Sistemi reçete sürecini tamamen dijitalleştiren yenilikçi ürünümüz Merkezi e-Reçete ile entegre edildiğinde, geri çağırma sürecinin kapasitesini artırarak önemli bir katma değer daha yaratır. Geri çağrılan bir ilacın reçetelendirilmesi durumunda, bu entegrasyon reçetenin işleme alınmasını otomatik olarak engeller. Bir ilaç hastaya verildikten sonra geri çağrılırsa, e-Reçete Sistemi ile entegre olan sistem, geri çağrılan ilacı hangi hastaların aldığını tespit edebilir. Bu sayede geri çağrılma süreci hasta ölçeğinde yönetilmiş olur. Bu hastalar doğrudan bilgilendirilir ve tedavi planları gerektiği şekilde yeniden düzenlenebilir.
DrugXafe Mobil Uygulaması, kapsamlı ve erişilebilir bir ürün olarak, ilaç ambalajlarındaki 2D Veri Matrisi'nin kolayca taranmasıyla kullanıcılarına ilaçların onay durumu, geri çağırma bilgileri, son kullanma tarihi ve güncel fiyatı gibi kritik ilaç bilgilerini sağlar. Bu sayede kullanıcılar, ilaçlarının geri çağırma durumu ve diğer önemli bilgilerini her zaman ve her yerde kolayca kontrol edebilir. Ayrıca, kullanıcılar bir ilacın advers reaksiyonlarını raporlayarak olası bir geri çağırma sürecini hızlandırabilir ve halk sağlığını korumak için daha hızlı aksiyonlar alınmasını sağlayabilir.
Yenilikçi ürünlerimizle ilaç sektörünün geleceğine öncülük ediyoruz. Çözümlerimiz, düzenleyici uyumluluğu sağlarken operasyonel verimliliği ve hasta güvenliğini artırır. Bu ürünlerin arkasındaki vizyoner yaklaşımımız ve sektördeki uzmanlığımız, ilaç yönetiminde doğruluk ve mükemmeliyet için yeni standartlar oluşturmamızı mümkün kılıyor.
Gelin, dijital teknolojilerin ilaç sektörüne güç kattığı bir geleceği her zamanki gibi birlikte şekillendirmeye devam edelim!